Spoiler Değil Ön Reklam! “Miles Ahead”
Miles Ahead filmini izlerken soluk almak için bir ara verişim vardı. Bu ara veriş esnasında yoğun hislerim bunları yazmama sebep oldu. “Kendimle vakit geçirebildiğim anlardan birindeyim. Miles’ın gazeteciye anlattıklarından etkileneceğimi bilmiyordum tabi. Aklım tamamen onun düşünüşünü anlamaya çalışacağım Miles Ahead filmindeydi. Bu filmde Miles, müzik kariyerine ara vermediğini insanlara anlatmaya çalışan küstah bir müzisyen rolünde. Ama söylediklerini müzisyen kimliğiyle özümsemeye çalıştığımda, bu küstah davranışlar yerini iç kavgaları olan bir savaşçıya bırakıyor. Durumu şöyle anlatmış ‘Bilirsin, yaşlı insanlar bana gelip neden eskisi gibi çalmadığımı sorarlar. Ben de onlara derim ki… Eskisini anlat… Kendin gibi çalabilmek biraz zaman alabiliyor. Eskiden yaptığın hiçbir şeyi yapma. Müzik gelişmiyorsa, o zaman ölü müziktir, anlarsın. Yalnızca ölü…’ Bu cümleler uzun zamandır müzikle ilgili acı çekmeme sebep oldu. Müzik üretimim ile ilgili tabiki. Belki bu yazıyı çok az insan okuyacak. Sadece bana da kalacak olabilir. Ama şu gerçekle karşı karşıyayım. Ölü müzik yapıyorum. Doğurganlık bir erkek için çok önemli olmayabilir. Hatta belki ilk defa verimli doğurganlığın (burada söz ve tınısal üretimlerden bahsediyorum) benim için bu kadar önemli olduğunun farkına varıyorum. Şimdilik bu kadar. Belki filmin sonunda daha çok yazarım ya da düşünüşlerimi kilitleyip, boş sürahiden su içmeye çalışırım.”
Miles Ahead 2015 yılında beyaz perdede gösterime girmiş, dram filmidir. Sadece müzikle ilgili değil, herhangi bir alanda kariyer planlaması ya da gelişim aşamasında olan insanların izlemesi gereken güzel bir film. Don Cheadle filmin yönetmenliğini yapmaktadır. İyi seyirler.