“CAZ NEDİR?” Kısa ve Naçizane Bir Giriş
Caz, kolayca açıklanabilecek bir tanım değil aslında bakarsanız. Ama kısa yoldan düşünüldüğünde, Amerika’da yaşayan Afrika kökenli siyahilerin kendi bestelerinin üzerine doğaçlama yaptıkları özgün müzik denilebilir. Tabi ki bu besteler batı armonisi üzerine değil de 4 sesli akorlar üzerine kurulmuş şarkılar. “3 sesli akorlar, 4 sesli akorlar nedir acaba?” diye içinizden geçirdiğinizi duyar gibiyim. Çok da düşünmeyin yahu. Bunu ayırt etmenin bir çok yolu var aslında. Şarkı söylenirken çok zengin bir gitar ya da piyano sesi duyuyorsanız, bunun sıradan bir müzik olmadığını fark edebilirsiniz zaten. Bu duyduğunuz farklı müzik caz olmayabilir. Ama sizi cazı tanımaya yaklaştıran farklılıklar bu zenginliktir.
Gelelim cazın ortaya çıkış serüvenine. Bu serüven Afrika’dan gelen kölelerin Amerika’nın güneyindeki pamuk tarlalarında ve demir yollarında çalışırken söyledikleri şarkılarla başlıyor. Bu şarkılar genellikle kötü koşullarda çalışmak ve yaşamak zorunda kalan kölelerin duygularını dile getiren tınılar. Siyahiler bu müziğe “Blues” dediler. Blues, cazı meydana getiren en önemli unsurdur. Yapılan müzik tarladan çıkıp sahneye yerleştiğinde ise kullanılan enstürümanlar cazın karakterini ortaya
koymuştur. Artık bluesdan daha farklı bir müzik vardır. Caz müzik ortaya çıktığında yetenekli müzisyenler de ardı arkası kesilmeden yetişmeye başladı. 1920’li yılların başında , Louis Armstrong, Coleman Hawkins, Lester Young, Roy Eldridge,Glenn Miller gibi büyük caz sanatçıları yetişmiştir.
Bu müzik türünün Türkiye’de icrası ile ilgili bilgiler için bir sonraki yazı dizinde görüşmek üzere.